Acele ve telaş halindeyken ya da hiç bitmesin istediğimiz bir anın içindeyken saatin tik takları öylesine koşturur ki dakikalar saniyelermiş gibi gelir. Bunun tam tersi de mümkündür tabii… Bir an evvel bitsin istediğimiz anlar, sonu gelmemeye yemin etmişçesine oyalar durur bizi. Yani her zaman akreple yelkovan senkronize hareket etmez. Bu insanın ruh hali ve zamanın görecelik kuralıyla ilgilidir. Biz her ne kadar bunu bilsek de 1 saat 60 dakika, 1 gün 24 saattir kuralını kabul edelim. Son zamanların en büyük yakarışları günün 48 saat olmasını talep edenlerden geliyor. Öyle bir raddeye geldik ki 24 saatlik zaman dilimini yetiremez olduk. Hayatımızda ki en kıymetli olgunun zaman olduğunun farkındayız ama bir türlü zaman yönetimi yapamıyoruz. Koşturmacalarımızın bitmediğinden, kendimize vakit ayıramadığımızdan dem vurup duruyoruz. Fakat bir yanlışlık varsa suç elbette geceye, gündüze, akrebe, yelkovana yüklenemez. Kendimizi planlarken, gün içinde ki aktivitelerimizi oluştururken bir yerlerde yanlış yapıyoruz. Durup düşünelim; bir şeyleri yapmak için vaktimiz mi yok, yoksa bazı şeyleri yokuşa sürmeyi mi seviyoruz? Aslında meselenin özünde neyi, nasıl ve ne şekilde yapmamız gerektiğini doğru planlamak var. Elbette bunları yapmak için mevcut birtakım alışkanlıkları da değiştirmemiz gerekebilir. Zamandan tasarruf etmeyi başarırsak, yarın bugünden daha verimli geçecek demektir. Bir günü ”yaşanmış” kabul edebilmenin en gerçekçi yolu budur.

Böl, Parçala, Yut!

Yaptığımız en büyük hatalardan birisi yapılması gereken işleri son ana bırakarak, bitip tükenmek bilmeyen bir yığın sorun ile başa çıkmaya çalışmak. Bu, hem enerjimizin sömürüleceği hem de vaktimizin panik halinde tükeneceğine delalet eder. Vakit kaybı yalnızca bir olguyu gerçekleştirmek ile ilintili değildir. Bir an sizin için panik ve stres halinde geçiyorsa bu zarar ve ziyandır. Her şey vaktinde olsun ve kendimize daha fazla zaman kalsın istiyorsak, her devirde çalışan bu taktiği bünyemize öğretmekte fayda var: İşi böl, planla ve sonuç odaklı olarak hamleni yap!

Aktivite Analizi Yapın

Bunu yapan işin uzmanları var olmakla birlikte, her aktiviteyi planlamak için uzmana danışmak gerekmez. Bazen kendinizi en iyi siz bilir ve en güzel planı siz hayata geçirirsiniz. Bunun için bazı püf noktaları bilmekte yarar var. Enerjiniz o gün ki aktivite için uygun mu, yapmak istediğiniz aktivitenin gerektirdiği özellikler hangileri bu soruları kendinize yöneltmelisiniz. Örneğin daha önceden spor alışkanlığı olan biri değilseniz ve o sabah koşu yapmak istiyorsanız, ev temizliğini aynı gün içine sığdırmamalısınız. Bütün yorucu eylemleri aynı gün içinde yapmayı hedeflerseniz hem hedefinize ulaşamadığınızda hayal kırıklığı yaşayacak, hem vücudunuzun enerjisini doğru kullanamamış olacaksınız. Bütün bunlar beraberinde zaman kaybını getirecektir. Yapılacak aktivite için bedenen ve ruhen dinç olmak, işi bitirebilmenin en güçlü kozudur.

Doğru İşler İçin Doğru Araçları Kullanın

Gün gelecek bizlerin yaptığı her işi robotlar yapacak. Bizler de belki ”zorunda” olarak yaptığımız her iş yerine bilimle, sanatla, kültürle daha çok haşır neşir olmak için daha fazla vakit bulacağız. O günler gelene kadar, hayatımızı kolaylaştıracak alet edevat ne varsa keşfetmekte fayda var. Bir işi bitirebilmenin ya da daha hızlı bitirebilmenin en kolay yolu, o iş için doğru araçları kullanmaktır. Bir kapıyı açmak için anahtar kullanmanız gibi. Ya da bir konserve kutusunu bıçak yordamıyla değil de konserve açacağı ile açmak gibi. Yani doğru iş, doğru araç prensibi ile hızlı şekilde işlerinizi halledebilirsiniz. Doğru aracı bulamadığınızda didinip durmanız kaçınılmaz. Güne erken başlayıp hızlıca kahvaltı etmek için malzemelerinizi Arnica Panna El Blender Seti kullanarak kolayca doğrayabilir en hızlısından lezzetli bir kahvaltı yapabilirsiniz. Yine doğru iş için doğru araç kullanımında ev temizliğinizde büyük yardımcı olacak Arnica Mila Toz Torbasız Elektirikli Süpürge ile evinizde hızlı bir temizlik sağlayabilirsiniz. Unutmayın, bir şey için fazla güçlük çekiyorsanız, doğru hamleyi gerçekleştirememişsiniz demektir.